1 Ocak 2011 Cumartesi

Böyle Buyurdu Zerdüşt - Nietzsche


Ruhun üç değişimini anlatacağım size: ruhun nasıl deve, devenin aslan, aslanın da, en sonu, çocuk olduğunu.
Ruh için ne ağır şeyler vardır, içinde saygı barınan güçlü dayanıklı ruh için : ağırı ve en ağırı özler onun gücü.
Ağır olan ne ? diye sorar dayanıklı ruh, derken diz çöker deve gibi ve iyi yüklenmek ister.
En ağır şey nedir, ey yiğitler ? diye sorar dayanıklı ruh, sırtıma alayım da gücümden kıvanç duyayım.

Şu değil mi: gururunu incitmek için kendini alçatlmak ? Bilgeliğinle alay etmek için deliliğini ışıldatmak ?
Yoksa şu mu: davamız, zaferini kutlarken onu bırakmak ? Ayartıcıyı ayartmak için yüce dağlara çıkmak?
Yoksa şu mu: bilginin palamutuyla, otuyla geçinmek ve gerçek uğruna can açlığı çekmek?
Yoksa şu mu: sayrı düşmek ve avutmaya gelenleri savmak ve senin istediğini hiç duymayan sağırlarla dostluk etmek ?
Yoksa şu mu: gerçeklik suyudur diye kirli suya girmek ve soğuk kurbağaları ve sıcak ödlübağaları defetmemek?
Yoksa şu mu: bizi horgörenleri sevmek ve bizi korkutmak isteyen hayalete elimizi uzatmak?
Bütün bu en ağır şeyleri yüklenir dayanıklı ruh: ve yükünü alan deve nasıl çöl yolunu tutarsa, ruh da öyle yollanır kendi çölüne.
Fakat en ıssız çölde ikinci değişim olur: ruh burada aslanlaşır, özgürlüğü ele geçirmek ve kendi çölünde efendi olmak ister.
Son efendisini arar burada: düşman kesilir ona ve son tanrısına zafer için büyük ejderlerle boğuşmak ister.
Ruhun artık efendi ve tanrı saymak istemediği o büyük ejder nedir? Bu ejderin adı "Yapmalısın"dır. Oysa aslanın ruhu "İstiyorum" der.
"Yapmalısın" altınla parıl parıl durur onun yolunda -pullarla kaplı bir hayvan, her pulun üstünde de altından bir "Yapmalısın" parıldar.
Binlerce yıllık değerler bu pulların üstünde parıldar ve şöyle der ejderlerin en zorlusu: "Nesnelerin bütün değerleri bende parıldar."
Bütün değerler çoktan yaratılmıştı ve bütün yaratılmış değerlerim ben. Gerçek "İstiyorum" diye bir şey olmayacak artık" Böyle der ejder.
Kardeşlerim, ruhta asalnın ne gereği var? Gönlü tok ve saygılı yük hayvanı neden yetmez ?
Yeni değerler yaratmak, - aslanın dahi elinden gelmez bu; ama yeni yaratma için kendine özgürlük yaratmak.- İşte buna yeter aslanın gücü.
Kendine özgürlük yaratmak ve ödeve bile kutsal bir "Hayır" çekmek: bunun için, kardeşlerim, aslan gerektir.
Yeni değerlere hak kazanmak, - dayanıklı ve saygılı bir ruh için ne korkunç bir iştir bu. Gerçek, böyle bir ruh için yağmacılıktır, yırtıcı hayvan işidir bu.
Eskiden bu "Yapmalısın"ı en kutsal şeyi olarak severdi: Şimdi sevgisinden özgürlük yağmalayabilsin diye, en kutsal olanda bile kuruntu ve gelgeç istek görmek zorunda: işte bu yağma için aslan gerektir.
Fakat söyleyin, kardeşlerim, çocuğun yapıp da asalnın yapamayacağı şey nedir ? Neden yırtıcı bir aslan daha çocuklaşmak zorundadır ?
Suçsuzluktur çocuk ve unutkanlık, yeni bir başlangıç, bir oyun, kendiliğinden dönen bir tekerlek, bir ilk devinme, bir kutsal Evet.
Evet, yaratma oyunu için, kardeşlerim, bir kutsal Evet gerektir: ruh kendi istemini ister artık, dünyayı yitirmiş olan kendi dünyasını kazanır artık.
Ruhun üç değişimini anlattım size: ruhun nasıl deve, devenin aslan, aslanın da en sonu çocuk olduğunu.
Böyle buyurdu Zerdüşt. O sırada Alaca İnek denen kentte kalıyordu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder